HIDROJENLI ARABALAR
HİDROJENLİ ARABALAR
Her tekerleğinde bir elektrik motoru bulunan, elektriğini kendi üretebilen, hiçbir mekanik bağlantıya ihtiyaç duymayan ve dünyadaki tüm elementlerden daha çok bulunan bir yakıtla çalışan bir araç olduğunu hayal edin.Ayrca bu aracın egsozundan da içilebilir durumda su çıksın.
Bu anlattıklarımız hayal değil.Bu araca Hidrojenli araba denir.
Hidrojen geleceğin yakıtı olacaktır.Hidrojen yenilebilir enerji kaynaklarıyla ulaşım arasında bir köprü görevi görmektedir.Hava kirliliği olmaz ve Karbondioksit salınımı olmadan tekrar tekrar üretilebilir.
Hidrojen evrende en bol bulunan elementtir ve evrenin %92 si hidrojendir.
Su molekülü (H2O) iki hidrojen ve bir oksijen atomundan oluşur.Bu iki elementi birbirinden ayırmak için elektroliz yapmak gerekir.Elektroliz yapılarak oksijen ve hidrojen birbirinden ayrılır.
Peki bu yakıt arabalarda nasıl kullanılacak?
Hidrojenden yakıt olarak yararlanabilmek için yakıt hücreli bir araba gereklidir.Yakıt hücresi elektroliz işleminin tersini gerçekleştirir.Hidrojenle oksijeni birleştirirken elektrik üretir.Hidrojen araçlarda özel bir yakıt tankında depolanır.Yakıt hücresinin ihtiyacı olan hava atmosferden alınır.Su ve elektrik yakıt hücresinde üretilir.Su egsoz borusundan atmosfere karışır.Elektrik ise tekerlekleri döndüren elektrik motoruna gönderilir.
Burada anlatılanlardan yola çıkarak aklımıza şu sorular gelebilir.
Hidrojen yakıtının amacı doğrudan bir elektrik motorunu döndürmekse niçin bir elektrikli araba kullanmıyoruz?
Hidrojenli araçlarda elektrikli araçlara göre menzilimiz daha uzun ve şarj süremiz daha kısa oluyor. Aracımızın deposu 5 dk. gibi kısa bir sürede hidrojenle doldurulabiliyor. Elektrikli aracı şarj edebilmek için daha uzun süreler gereklidir.
Yakıt hücresinin avantajı nedir?
Yakıt hücresi içten yanmalı motorların aksine doğrudan doğruya elektrik enerjisi üreterek bu enerjiyi aracın fren ve direksiyon gibi diğer sistemlerde de kullanılmasına olanak sağlıyor.
Gelecekte sahip olacağımız hidrojenli araçlar sayesinde evimizin elektriğini de üretebileceğiz.
Arabamız çoğu zaman park halindedir. Arabamızı günde birkaç saat ya kullanırız ya da kullanmayız. Buda bize evimizin ihtiyacı olan elektriği arabamızı kullanmadığımız zaman üretmemiz anlamına gelir. Aracımız bu sayede taşınabilir bir enerji santrali haline gelmiş olur. Böylece aracımız park halindeyken deposunda bulunan hidrojen sayesinde evimizin ihtiyacı olan elektriği üretebilir.
Petrolle çalışan arabalar ilk çıktığında tüm gazeteler bir benzin deposu üzerinde seyahat edeceksiniz yazarak durumun çok vahim olduğunu belirtmişlerdir. Hidrojen içinde aynı şeyler söyleniyor.
Hidrojende benzin gibi alev alan bir maddedir. Ancak ikisi arasında fark vardır. Hidrojen çok hafif bir gaz ve pek çok yönden benzine göre daha güvenlidir.
Hidrojenin yanması için daha fazla basınç gereklidir. Cildimizi bile yakmayacak sıcaklıklarda yanar. En önemlisi havadan daha hafiftir. Herhangi bir kaçak durumunda sızan gaz hemen yükselir.
Benzin ise daha ağır olduğu için zemine yayılır ve alev alabileceği alan daha geniştir.
Hidrojeninde düzgün bir şekilde depolanması çok önemlidir. Hidrojen depoları benzin depolarına oranla daha sert ve sağlam malzemeden yapılırlar. Hidrojen depoları son derece dayanıklı polikarbon malzemeden üretilir. Üretilen bu tanklar darbelerden uzağa şasinin ortasına yerleştirilir. Hidrojenin emniyeti sağlansa da düşük maliyette tüketiciye ulaştırılması şu ana kadar çok zordur.
Hidrojeni şu an en çok kullanan ülkelerden birisi Norveç’tir. Hidrojen yaklaşık seksen yıldır Norveç’te sudan üretilmektedir. Hidrojen bir enerji kaynağı değil bir enerji taşıyıcısıdır. Asıl enerji elektriktir ve bu elektriğin bir şekilde üretilmesi gereklidir.
Hidrojeni kömürden ürettiğimizde ortaya hidrojenden başka bir iklim gazı olan karbondioksit çıkar. Mükemmel olan çözüm yenilebilir bir kaynaktan elde edilen bir enerji kullanmaktır.
Norveç’te kullanılan hidrojenin büyük bir bölümü 1920 den beri halen büyük fabrikalarda varillerce su kullanılarak özel elektrotlarla üretilerek karmaşık sistemlerde depolanmaktadır.
Hidrojen yüksek maliyetle oradan oraya taşınacağı yerde depomuzu doldurduğumuz yerde üretilseydi çok daha mükemmel olmaz mıydı?
Bilim adamları hidrojeni pompaların hemen yanı başında üretebilecek bir elektroliz makinesi geliştirmişlerdir. Buda hidrojeni ihtiyaç duyduğumuz yerde üretebileceğimiz anlamına gelmektedir.
Son kullanılan elektroliz cihazlarının en küçüğü bir buzdolabı büyüklüğündedir. Bunun içine içme suyu kalitesinde musluk suyu konulabilir. Su kabini içinde arıtma işlemine tabi tutulur. Arıtma işleminin adından kimyasal hücreye geçer. Bu aşamada iyice saflaştırılmış olan suya ihtiyaç vardır. Suyun hidrojeni ve oksijeni bu bölümde ayrıştırılır. Ayrıştırılan hidrojen artık arabada kullanıma hazırdır.
